Bir ülkenin kullandığı dil, benimsediği kültürü anlatır. Bir
ülke kendi dili yerine başka bir dil kullanıyorsa o ülke kendi değerlerine
sahip çıkmıyordur. Dil çok önemlidir. Bir devlet ilk iş olarak dilini
incelemelidir.
Ünlü filozof
Konfüçyus’a göre dil çok önemlidir. Ona şöyle sorulmuştur: “Bir ülkeyi
yönetmeye çağırılsaydınız yapacağınız ilk iş ne olurdu ?”Filozof şöyle cevap
vermiş: ”Yapacağım ilk iş, dili gözden geçirmek olurdu. Çünkü kelimeler
düşünceyi iyi anlatmazsa töre ve kültür yanlış anlaşılır. Töre ve kültür yanlış
anlaşılırsa adalet yanlış yöne sapar. Adalet yanlış yöne saparsa şaşkınlık
içindeki halk ne yapacağını şaşırır. İşte bunun içindir ki dil çok önemlidir .”
Yukarıda bir
ülkenin kendi dilini korumasından bahsettik. Peki, biz dilimizi koruyor muyuz?
“Evet” dediğinizi zannediyorum. Ama ne yazık ki hayır. Biz dilimizi korumuyoruz. Buna
birçok örnek verebilirim. Örneğin:
Birisiyle vedalaşırken ‘BYEE’, diyoruz. Oysa
“Güle güle” desek ne olur ki ? Depoyu fulle yerine depoyu doldur desek
ya! E.mail yerine elektronik posta desek olmaz mı? Printer kelimesi yerine yazıcıyı kullansak yorulur
muyuz? Hayır yorulmayız, öyleyse neden özentilik yapıyor ve İngilizce
kelimeleri dilimize katıyoruz?
Dili tek kişi
koruyamaz, bir ben mi koruyacağım,demek çok yanlış. Herkes işi önce kendisini
düzeltmekle başlasa eminim kimse Türkçeye başka kelimeler katmaz.
Bir
Türk vatandaşı olarak ,biz , dilimizi korumazsak kim koruyacak? Öyleyse şu
andan itibaren biraz daha dikkatli olsak. Dilimize sahip çıksak. Herkes dilini
koruyacağına söz versin. Size
inanıyorum. ”Her şey seninle başlar. Unutma!
Sahip çık!
güzelll
YanıtlaSil