Gel, başparmağımla işaret parmağımı birleştirerek yaptığım
halkayı aç. Gel, barışalım. Kreş yıllarımızdan beri bir arkadaşımızla küsünce
üzülür, barışınca nasıl da sevinirdik. Barışık olmak hep huzurla, mutlulukla
doldurur içimizi.
Geçen yaz
Yunanistan’a gittim. Otellerinde kaldım, yemeklerinden yedim. Havuzlarında
onlarla birlikte yarıştım. Çok eğlendim. Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlılarla
savaşmıştık. Dedim, iyi ki barışmışız.
Birkaç yıl önce Bodrum’daydım. İngiliz,
İtalyan, Fransız turistler vardı. Hepsi gülüyor, çok eğleniyorlardı. Birinci
Dünya Savaşı’nda onlarla savaşmıştık. Dedim, iyi ki barışmışız.
Çanakkale’ye
giderken vapura bindim. Vapurda turistler vardı. Topla, tüfekle geçemedikleri
Çanakkale Boğazı’nı, çay içip resim çekerek geçiyorlardı. Dedim, iyi ki
barışmışız.
Daha çok
konuşmalıyız barıştan. Kitaplar daha çok anlatmalı barışı. Daha çok sevmeli,
daha çok istemeliyiz barışık olmayı. Atamın da dediği gibi ‘Yurtta sulh,
cihanda sulh’ olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder