Hava çok soğuk. Titrememi
durduramıyorum. Annem dünden beri görünmedi. Biz dört kardeş bu duvar dibinde
birbirimize sokulup onu bekledik. Başına kötü bir şey gelmiş olmasından
endişeleniyorum. Yoksa bu kadar uzun süre bizi bırakmazdı.aramızda en zayıf
olanımız miyav miyav ağlamaya başladı. Hepimiz çok acıktık.
İki kardeşim, kuyruğu sarı olanla patileri
beyaz olan, birkaç saat kadar önce hem yiyecek hem de annemi aramak için
gittiler. Geri dönmeyeceklerini anladım çünkü ayrılmadan önce uzun uzun beni ve
zayıf kardeşimi kokladılar. Onlar giderken gözlerim doldu.
Zayıf kardeşim iyice güçsüzleşti. Artık sadece yatıyor. Sanki nefes alması bile yavaşladı. Eyvah! Uzaktan köpek havlamaları geliyor. Havlama sesleri gittikçe yaklaşıyor. Annem de yok; kendimi çok tehlikede hissediyorum. ‘Kardeşim, ilerideki ağaca tırmanalım; daha güvende oluruz’ dedim. Ama belli ki buna gücü yok, sağlıklı değil. Köpek sesleri artık iyice yaklaştı. Tehlikeyi algılayabiliyorum. Olduğum yerden ok gibi fırlayıp, gözüme kestirdiğim ağaca çabucak tırmandım. Bunu yapacak gücüm ve sağlığım olduğu için şükrettim. Birkaç saniye sonra köpekler göründü. Kardeşim için korkuyorum. Köpeklerin ‘Bu kedi zaten ölü gibi, uğraşmaya değmez’ dediklerini iştim. Bir süre gezinip gittiler. Beni fark etmediler.
Kendimi kurtarmak için zekice bir çözüm
bulmanın gururuyla ağaçtan indim. Çok açım. O da ne! Bir çocuk geliyor bana
doğru. Kaçıp kaçmamak arasında kararsızım. Gözleri parlıyor, yüzü gülüyor.
Kaçmadım. Ellerini uzattı, önce biraz ürktüm sonra tüylerimi okşamasına izin
verdim. Beni avuçlarına aldı. Avuçları sıcacıktı. Tıpkı annemin karnı gibi. Biz
geceleri başımızı annemizin karnına dayayıp yatardık. O da patisiyle bizi
sımsıkı sarardı. Sevgi dolu ve güvende hissederdim. Çocuğun ellerinde annemin
sıcaklığını hissettim. Çocuk beni montunun içine soktu. Burası daha da sıcak.
Kalbinin sesini duyabiliyorum: Tık tık, tık tık. Birlikte yürüdük. Beni evine
götürdü. Bir kase süt koydu önüme. Annemin sütü kadar lezzetli değil ama olsun.
Bir çırpıda içtim sütü. Oh! Karnım doydu.
Artık sıcacık, güvenli bir evim var. Annem
gibi sevdiğim çocuk var ve bazen bana sımsıkı sarılıyor. Acıkınca doyuruyor.
Sağlıklı, çevik bir kedi oldum. Tüylerim parlıyor. Çocukla ara sıra top oynuyoruz:
O topu bana atıyor, ben koşup yakalıyorum. Kahkahalarla gülüyoruz, çok
eğleniyoruz. Bütün bu mutlu anları, sevildiğimi algılayabiliyorum. Harika,
değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder